Lawyer on Wheels is part travelogue, part adventure and part biography. Most of all, it is a book about bicycling, written by a man whose life has been inextricably linked with this pastime. The author has spent most of his life touring the world, solo, on a bicycle. This book provides detailed diaries of several long bicycle trips, most notably a long trip through Mexico and Central America, which featured numerous highs and a very significant low. There are also descriptions of the author's numerous trips to Australia and South America, and even to Southeast Asia and Africa. As well, the author's many voyages in the USA and Canada have also been chronicled. Within the descriptions of the tours are many observations of the places visited and the people the author has met. Additionally, the author has written about how to bicycle safely on the highway and in the city. It is the hope of the author that readers will enjoy the adventure and observations, and be inspired to ride, whether it be around the world or in their own town or city.
Between 1600 and 1800 around 4,000 Catholic women left England for a life of exile in the convents of France, Flanders, Portugal and America. These closed communities offered religious contemplation and safety, but also provided an environment of concentrated female intellectualism. The nuns’ writings from this time form a unique resource.
Since the early days of the silent era, Native Americans have been captured on film, often in unflattering ways. Over the decades, some filmmakers have tried to portray the Native American on screen with more balanced interpretations—to varying degrees of success. More recent films such as The New World, Flags of Our Fathers, and Frozen River have offered depictions of both historical and contemporary Native Americans, providing viewers with a range of representations. In Native Americans in the Movies: Portrayals from Silent Films to the Present, Michael Hilger surveys more than a century of cinema. Drawing upon his previous work, From Savage to Nobleman, Hilger presents a thorough revision of the earlier volume. The introductory material has not only been revised with updated information and examples but also adds discussions of representative films produced since the mid-1990s. Now organized alphabetically, the entries on individual films cover all relevant works made over the past century, and each entry contains much more information than those in the earlier book. Details include film summary nation represented image portrayal production details DVD availability Many of the entries also contain comments from film critics to indicate how the movies were regarded at the time of their theatrical release. Supplemented by appendixes of image portrayals, representations of nations, and a list of made-for-television movies, this volumeoffers readers a comprehensive and up-to-date overview of hundreds of films in which Native American characters have appeared on the big screen. As such, Native Americans in the Movies will appeal not only to scholars of media, ethnic studies, and history but also to anyone interested in the portrayal of Native Americans in cinema.
This comprehensive study of Anglicisms in the context of accelerated neological activity in Contemporary Metropolitan French not only provides detailed documentation and description of a fascinating topic, but opens up new vistas on issues of general linguistic interest: the effects of technology on language, the analyticity-syntheticity controversy, the lexical contribution to language vitality, the study of compound word formation, the interplay between cultural and linguistic affectivity. By investigating the dynamics of borrowing within the larger framework of general neological productivity and by bringing to bear cognitive and pragmatic considerations, a much-needed fresh approach to the entire question of Anglicisms takes shape. All pertinent phenomena regarding Anglicisms in French — a topic which continues to command the attention of language commentators and defenders in France and elsewhere — are explored: integral borrowings, semantic calques, structural calques, the generation of pseudo-Anglicisms and hybrids, graphological and phonological phenomena. In each case, the phenomenon is investigated in the proper context of its interaction with other pertinent neological, phonological and sociocultural developments. These include general changes in French compound word formation, modified derivational dynamics, the microsystem of pseudo-Classical morphology, historic phonological instabilities, the pressure for more synthetic types of lexical production in relation to the needs of technology and society. Rather than adhering rigidly to any single theoretical model, there is an attempt to set up a dialog between differing models in order to arrive at a multidimensional view of the phenomena investigated.
Meşhur siyaset felsefecisi Sandel, piyasa ve paranın toplumda oynaması gereken rolü sorguluyor. Çocuklara kitap okumaları veya iyi notlar almaları için para vermeli miyiz? Ne kadar kirliliğe izin verileceğine karar vermek için insan hayatına fiyat biçebilir miyiz? İnsanlara riskli yeni ilâçlar için denek olmaları veya organlarını bağışlamaları için para ödemek etik midir? Peki ya bizim savaşlarımızda çarpışmaları için paralı askerler tutmak; ya da tutukluları kâr amaçlı çalışan hapishanelere aktarmak; ya da seçkin üniversitelere girişi açık artırma ile satmak; ya da para ödemeye razı göçmenlere vatandaşlık satmak? Michael J. Sandel, New York Times’ın çok-satanlar listesindeki Paranın Satın Alamayacağı Şeyler kitabıyla günümüzün en büyük etik meselelerinden birini ele alıyor: Her şeyin satılık olduğu bir dünyada yanlış bir şeyler yok mudur? Eğer varsa, piyasa değerlerinin, hayatın âit olmadıkları çeperlerine girmelerini nasıl engelleyebiliriz? Piyasanın ahlâkî sınırları nedir? Son yıllarda piyasa değerleri neredeyse hayatın hiçbir alanında piyasa-dışı normlara yer bırakmadı. Sandel, piyasa ekonomisine sâhip olmaktan, pek de farkında olmadan, piyasa toplumu olmaya sürüklendiğimizi iddia ediyor. Sandel, dünya çapında çok-satan kitabı Adalet’te gösterdiği gibi günlük hayatımızda karşılaştığımız zorlu ahlâkî soruları sarih ve coşkulu bir şekilde aydınlatmada usta bir yazardır. Şimdi Paranın Satın Alamayacağı Şeyler’de de piyasa güdümlü çağımızda eksik olan bir tartışmayı provoke ediyor: Demokratik bir toplumda piyasanın münasip rolü nedir ve piyasanın takdir etmediği ve paranın satın alamayacağı ahlâkî ve vatandaşlığa âit şeyleri nasıl koruruz? Kitap Hakkında Değerlendirmeler Michael Sandel’ın Paranın Satın Alamayacağı Şeyler harika bir kitap ve hedef kitlesi biz olmasak da her ekonomistin okumasını tavsiye ederim. Kitap çok daha geniş bir kitleye, ilgili okurlara hitap ediyor. Ancak ekonomi disiplinine ilişkin ciddi bir hoşnutsuzluk damarına dokunuyor. Kitap insanı düşündüren ilginç örneklerle dolu. Bu kitabı baştan sona iki günden kısa bir sürede okudum. Ve uzun zamandır okuduğum herhangi bir kitaptan daha fazla kenar notu yazdım." –Timothy Besley, Journal of Economic Literature "Kışkırtıcı. Paranın Satın Alamayacağı Şeyler, ilgi çekici, zorlayıcı, sürekli tedirgin edici ve zaman zaman sinir bozucu bir okuma. Geniş bir okuyucu kitlesini hak ediyor." –David M. Kennedy, Democracy "Zekice, kolayca okunabilir, güzel bir şekilde anlatılmış ve çoğu zaman komik. Ahlak ve ekonomi arasındaki ilişki üzerine vazgeçilmez bir kitap." –David Aaronovitch, The Times (Londra) "Sandel muhtemelen dünyanın yaşayan en önemli felsefecisi." –Michael Fitzgerald, Newsweek "Piyasa tarafından büyülenmiş bir kültürde Sandel aklın vazgeçilmez sesi. Paranın Satın Alamayacağı Şeyler son yıllarda kamu felsefesi alanında yapılan en önemli çalışmalardan biri." –John Gray, New Statesman "Önemli bir kitap. Michael Sandel, piyasaların değerlerimize verdiği ahlaki zararın iç yüzünü ortaya çıkaracak doğru kişi." –Jeremy Waldron, The New York Review of Books "Dünyanın en ünlü felsefe öğretmeni, halkın zekâsına hakaret etmeden felsefeyi kamusal alana taşımanın mümkün olduğunu gösterdi. Sandel hem sol hem de sağ tarafından dışlandığına inandığı sivil erdem söylemi için bir alan açmaya çalışıyor." –Michael Ignatieff, The New Republic "Sandel o kadar nazik bir eleştirmen ki, bizden sadece gözlerimizi açmamızı istiyor. Yine de Paranın Satın Alamayacağı Şeyler piyasa ahlakının son derece ince bir kama olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Sandel toplumdaki oldukça derin bir değişime işaret ediyor." –Jonathan V. Last, The Wall Street Journal "Paranın Satın Alamayacağı Şeyler gerçek bir halk filozofunun eseri. John Kenneth Galbraith'in 1958 tarihli etkili kitabı Bolluk Toplumu'nu (The Affluent Society) hatırlatıyor. Galbraith kamusal alanın yoksullaşmasından yakınıyordu. Sandel ise meydanın terk edilmesinden, daha doğrusu aramızdaki daha şanslı ve yetenekli kişilerin bu alandan çıkmasından endişe ediyor. İlgi çekici, zorlayıcı ve sürekli tedirgin edici bir okuma. Hayatın anlamı ve mutluluk arayışında benimsediğimiz araçlar konusunda tamamen maddi bir hesaba kaymanın ne kadar kolay olduğunu hatırlatıyor." –David M. Kennedy, Democracy: A Journal of Ideas "Sandel şu anda İngiliz dilinde fikirleri en etkili şekilde aktaran kişi." –The Guardian "Michael Sandel muhtemelen kendi kuşağının en popüler siyaset filozofu. Sandel’ın gördüğü ilgi bir filozoftan çok stadyumları dolduran bir kişisel gelişim gurusuna benziyor. Ancak izleyicilerine kazanç güçlerini en üst düzeye çıkarma ya da çakralarını dengeleme talimatı vermek yerine, onları toplumun nasıl örgütlendiğine dair temel soruları ele almaya davet ediyor. . . Paranın Satın Alamayacağı Şeyler adlı yeni kitabı, kamusal yaşamda ahlak için etkili bir argüman sunuyor." –Andrew Anthony, The Observer (Londra) "Paranın Satın Alamayacağı Şeyler, paranın aslında neleri satın alabileceğine dair örneklerle dolu. Sandel, bu tür değişikliklerin neden son derece önemli olduğunu gösterme konusunda bir dehaya sahip." –Martin Sandbu, Financial Times "Çağımızın önde gelen siyasi düşünürlerinden biri.... Sandel’ın yeni kitabı Paranın Satın Alamayacağı Şeyler: Piyasaların Ahlaki Sınırları adlı kitabını şiddetle tavsiye ediyorum. Dönüştüğümüz şey olan ve neredeyse her şeyin bir fiyatının olduğu piyasa toplumunun güçlü bir eleştirisi." –Michael Tomasky, The Daily Beast "Sandel’ın amacının önemini anlamak için öncelikle piyasa düşüncesinin ekonomi alanında kazandığı zaferin boyutlarını ve bu düşüncenin diğer alanlara ne ölçüde yayıldığını kavramak gerekir. Bu ekol, ekonomiyi ahlakla hiçbir ilgisi olmayan bir disiplin olarak görür ve bunun yerine ekonomi, teşviklerin bir etik boşluk içinde incelenmesidir. Sandel’ın kitabı, sakin bir şekilde, bu fikre karşı topyekûn bir saldırıdır. Umalım da Paranın Satın Alamayacağı Şeyler, argümanlarında ve örneklerinde bu kadar sabırlı ve birikimli olmasıyla bu tartışmalarda kalıcı bir değişime işaret etsin." –John Lancaster, The Guardian "Sandel çağımızın önde gelen kamusal entelektüelleri arasında yer alıyor. Ne aşırı basitleştiren ne de karmaşıklaştıran bir düzyazıyla açık ve öz bir şekilde yazıyor. Sandel zamanımızın can alıcı sorusunu soruyor: 'Her şeyin satılık olduğu bir toplum mu istiyoruz? Yoksa piyasaların itibar etmediği ve paranın satın alamayacağı bazı ahlaki ve medeni değerler mi var?" –Douglas Bell, The Globe and Mail (Toronto) "Derinlemesine kışkırtıcı ve entelektüel açıdan düşündürücü. Sandel’ın yaptığı şey, neyin değiştirilebilir olduğu ve neyin değiştirilemez olduğu, neyin meta terimlerine indirgenemeyeceği arasında bir çizgi çekmek için herhangi bir nedenimiz olup olmadığını sormaya teşvik etmektir. İnsanlık hakkında konuşmanın anlaşılır bir yolunu yeniden keşfetmeye olan umutsuz ihtiyacımızın farkına varmamız için bir alarm zili." –Rowan Williams, Prospect "Kamu yararını en iyi şekilde nasıl koruyacağımız ve herkesin yararına olacak güçlü toplumları nasıl inşa edeceğimiz kadar temel bir soruyla karşı karşıyayız. Sandel’ın kitabı bu tartışma için mükemmel bir başlangıç noktası." –Kevin J. Hamilton, The Seattle Times "Harvard'lı filozof Michael Sandel’ın yeni kitabını inceliyorum. Kendimi tekrar tekrar sayfaları çevirirken ve ‘Bu konuda hiçbir fikrim yoktu’ derken buldum. 2000 yılında ‘dev bir Pizza Hut logosuyla süslenmiş bir Rus roketinin uzaya reklam taşıdığını’ bilmiyordum. Stadyumlara artık şirketlerin isimlerinin verildiğini biliyordum, ancak artık ‘eve girmenin bile şirket destekli bir etkinlik olduğu’ hakkında hiçbir fikrim yoktu. New Jersey'deki bir ilkokulun 2001 yılında Amerika'nın ‘isim haklarını kurumsal bir sponsora satan’ ilk devlet okulu olduğunu bilmiyordum. Bu eğilimden neden endişe duyalım? Çünkü Sandel'a göre piyasa değerleri yurttaşlık değerlerini dışlıyor." – Thomas Friedman, New York Times "Günlük hayatın büyük meseleleri üzerine son derece mantıklı, ustaca yazılmış bir inceleme." – Kirkus Reviews (yıldızlı eleştiri) "Siyaset felsefesi en meşhur ismi Michael Sandel, yeni kitabında ‘neredeyse her şeyin alınıp satılabildiği’ bir toplumda yaşadığımızı savunuyor. Sandel, piyasalar hayatın daha fazla alanına sızdıkça, piyasa ekonomisinden ‘piyasa toplumu’na geçtiğimize ve dünyayı -ve içinde yaşayan bizlerin- metalara dönüştüğüne inanıyor. Ve Sandel bunu dile getirdiğinde, dünya onu dinliyor. Sandel’ın fikirleri bundan daha güncel olamazdı." – Rosamund Urwin, Evening Standard (Londra)
Biotechnology represents a major area of research focus, and many universities are developing academic programs in the field. This guide to biomanufacturing contains carefully selected articles from Wiley's Encyclopedia of Industrial Biotechnology, Bioprocess, Bioseparation, and Cell Technology as well as new articles (80 in all,) and features the same breadth and quality of coverage and clarity of presentation found in the original. For instructors, advanced students, and those involved in regulatory compliance, this two-volume desk reference offers an accessible and comprehensive resource.
Violence forms a constant backdrop to American history, from the revolutionary overthrow of British rule, to the struggle for civil rights, to the present-day debates over the death penalty. It has served to challenge authority, defend privilege, advance causes, and throttle hopes. In the first anthology of its kind to appear in over thirty years, Documenting American Violence brings together excerpts from a wide range of sources about incidents of violence in the United States. Each document is set into context, allowing readers to see the event through the viewpoint of contemporary participants and witnesses and to understand how these deeds have been excused, condemned, or vilified by society. Organized topically, this volume looks at such diverse topics as famous crimes, vigilantism, industrial violence, domestic abuse, and state-sanctioned violence. Among the events these primary sources describe are: --Benjamin Franklin's account of the Conestoga massacre, when an entire village of American Indians was killed by the Paxton Boys, a group of frontier settlers --militant abolitionist John Brown's attack on Harper's Ferry --Ida B. Wells' condemnation of lynchings in the South --the massacre of General Custer's 7th Cavalry at Little Bighorn, as witnessed by Cheyenne war chief Two Moon --Nat Turner's confession about the slave revolt he led in Southampton County, Virginia --Oliver Wendell Holmes' diaries and letters as a young infantry officer in the Civil War --a police officer's account of the Haymarket Trials --Harry Thaw's murder of the Gilded Age's most prominent architect, Stanford White, through his own published version of the events --the post-trial, public confessions of Ray Bryant and J.W. Milam for the murder of Emmett Till --the Los Angeles Police Department's investigation into the causes of the 1992 riot Taken as a whole, this anthology opens a new window on American history, revealing how violence has shaped America's past in every era.
This new book fully expands our understanding of how historically marginalized groups are represented in music videos. Author Michael Austin explores the ways in which Asian and Pacific Islanders, Indigenous communities, the LGBTQIA+ community, drag performers, religious minorities, and the incarcerated are represented. The book also covers several contemporary controversies involving music videos, especially cultural appropriation. Importantly, this book also explores the ways in which marginalized communities use music videos as a way to find their own voice and represent themselves.
Named for Versailles Palace in honor of the French allies during the American Revolution, Versailles Township was one of the original seven townships of Allegheny County. Wedged among the Monongahela, Youghiogheny, and Turtle Creek Valleys, the region was a prime spot for the growth of industrial, commercial, and residential plans. David L. Clark (creator of the Clark Candy Bar), Pittsburgh Steelers founder Art Rooney, Rainbow Gardens, and Olympia Park were all products of the region that was Versailles Township. Inevitably, as the population grew, the "Old" Versailles Township split up into several smaller communities, including the Boroughs of East McKeesport, White Oak, Versailles, and the Townships of North and South Versailles.
Over the Rocky Mountains" is a children's adventure novel by Scottish author R. M. Ballantyne, first published in 1869. Set in the American Old West, this rip-roaring adventure will appeal to both adults and children alike and is not to be missed by collectors of classic Western fiction. Robert Michael Ballantyne (1825 - 1894) was a Scottish author of children's fiction. He was a prolific writer, producing over 100 books in his lifetime. As well as being an author, Ballantyne was also an accomplished artist, having exhibited his work at the Royal Scottish Academy. Other notable works by this author include: "The Coral Island" (1858), "The Gorilla Hunters" (1861), and "The Eagle Cliff" (1889). Many vintage books such as this are becoming increasingly scarce and expensive. We are republishing this volume now in an affordable, modern, high-quality edition complete with a specially commissioned new introduction and biography of the author.
In this handbook, the leading experts in the field presents important and fundamental aspects of the organic and organometallic chemistry of fullerenes. Naturally they also cover the applications in material and medicinal science for these fascinating molecules. Completely self-contained, the book is logically arranged such that information is easy to retrieve, and the style lends itself to effortless reading and to learning more about the chemical properties of this family of molecules. A definitive "must" for everyone working in this ever-expanding sphere.
Tracing the evolution of fantasy gaming from its origins in tabletop war and collectible card games to contemporary web-based live action and massive multi-player games, this book examines the archetypes and concepts within the fantasy gaming genre alongside the roles and functions of the game players themselves. Other topics include: how The Hobbit and The Lord of the Rings helped shape fantasy gaming through Tolkien's obsessive attention to detail and virtual world building; the community-based fellowship embraced by players of both play-by-post and persistent browser-based games, despite the fact that these games are fundamentally solo experiences; the origins of gamebooks and interactive fiction; and the evolution of online gaming in terms of technological capabilities, media richness, narrative structure, coding authority, and participant roles.
New Steps in Religious Education for the Caribbean is a new edition of the popular and highly regarded course, now revised to meet the needs of schools in the Caribbean. Presented in clear double-page spreads, the three books in the series cover the major world and Caribbean faiths and actively encourage pupils to learn about religions and consider the role these play in society today. Activities encourage students to consider the role of religion in establishing individual identity and their role both as participants in a faith group and as stewards within the wider global community. This edition can be used by all teachers of Religious Education in lower secondary schools and can be used with complete confidence by those looking for coverage of the new ROSE syllabus.
This book examines how the United States government, through the lens of presidential leadership, has tried to come to grips with the many and complex issues pertaining to relations with Indigenous peoples, who occupied the land long before the Europeans arrived. The historical relationship between the US government and Native American communities reflects many of the core contradictions and difficulties the new nation faced as it tried to establish itself as a legitimate government and fend off rival European powers, including separation of powers, the role of Westward expansion and Manifest Destiny, and the relationship between diplomacy and war in the making of the United States. The authors’ analysis touches on all US presidents from George Washington to Donald Trump, with sections devoted to each president. Ultimately, they consider what historical and contemporary relations between the government and native peoples reveal about who we are and how we operate as a nation.
In the first major national history of Aotearoa New Zealand to be published for 20 years, Professor Michael Belgrave advances the notion that New Zealand's two peoples — tangata whenua and subsequent migrants — have together built an open, liberal society based on a series of social contracts. Frayed though they may sometimes be, these contracts have created a country that is distinct. This engaging new look at our history examines how.
The Confederacy had a great opportunity to turn the Civil War in its favor in 1864, but squandered this chance when it failed to finish off a Union army cornered in Louisiana because of concerns about another Union army coming south from Arkansas. The Confederates were so confused that they could not agree on a course of action to contend with both threats, thus the Union offensive advancing from Arkansas saved the one in Louisiana and became known to history as the Camden Expedition. The Camden Expedition is intriguing because of the "might-have-beens" had the key players made different decisions. The author contends that if Frederick Steele, commander of the Federal VII Army Corps, had not received a direct order from General Ulysses S. Grant to move south, disaster would have befallen not only the Army of the Gulf in Louisiana but the entire Union cause, and possibly would have prevented Abraham Lincoln from winning reelection.
Looks at the lives and politics of four of the key players in the independence and labour movements of the 19th century: Daniel O'Connell (1775-1847); Charles Stewart Parnell (1846-91); Michael Davitt (1846-1906); and James Bronterre O'Brien (1805-64).
This will help us customize your experience to showcase the most relevant content to your age group
Please select from below
Login
Not registered?
Sign up
Already registered?
Success – Your message will goes here
We'd love to hear from you!
Thank you for visiting our website. Would you like to provide feedback on how we could improve your experience?
This site does not use any third party cookies with one exception — it uses cookies from Google to deliver its services and to analyze traffic.Learn More.