Once upon a time in an older Bahrain, Before cars and internet, when life was more plain, Lived a little girl in a little house in a little village on the lane. This is the story of little Hamra, before all the fame. I’m sure you’ve heard of her, ask your mom and dad (under a different name) Back then she was Hamra, but unfortunately enough, She is famous as “Um Ehmar” (what a shame!) UNCOVER THE TRUE STORY OF UM EHMAR AND HER UNFORTUNATE RISE TO FAME...
First published in 1987. The reasons behind the establishment of this Series on Arabic linguistics are manifold. First: Arabic linguistics is developing into an increasingly interesting and important subject within the broad field of modern linguistic studies. The subject is now fully recognised in the Universities of the Arabic speaking world and in international linguistic circles, as a subject of great theoretical and descriptive interest and importance. Second: Arabic linguistics is reaching a mature stage in its development benefiting both from early Arabic linguistic scholarship and modern techniques of general linguistics and related disciplines. Third: The scope of this discipline is wide and varied, covering diverse areas such as Arabic phonetics, phonology and grammar, Arabic psycholinguistics, Arabic dialectology, Arabic lexicography and lexicology, Arabic sociolinguistics, the teaching and learning of Arabic as a first, second, or foreign language, communications, semiotics, terminology, translation, machine translation, Arabic computational linguistics, history of Arabic linguistics, etc. This is monograph 6 in the series.
Adam and Zayneb embark on the Umrah, a pilgrimage to Mecca and Medina, in Saudi Arabia, but as one wedge after another drives them apart while they make their way through rites in the holy city, Adam and Zayneb start to wonder if their meeting was just an oddity after all.
Karakter modelleme konusu, katı modelleme ve mimari modelleme konularından biraz daha farklı süreçlere sahip; daha çok bilgi, gözlem ve birikim gerektiren bir konudur. Bu eğitim setinde modelleme aşamaları anlatılan karakter modeli, fantastik kitap ve filmlerden tanıdığımız bir yaratık olan orc türündeki karakterlerin bir versiyonu olacaktır. Karaktoris ismini verdiğimiz bu karakterin modelleme sürecinde, 3D Studio Max programının yanı sıra ZBrush, UVLayout, Photoshop, Topogun ve Crazy Bump programlarını da kullanılmaktadır. 3D Studio Max sahnesinde modellenen karakter modeli, ZBrush sahnesinde daha detaylı ayrıntılara, dokulara ve renklere sahip olduktan sonra, çalışmanın son hali yine 3D Studio Max sahnesi üzerinde tamamlanacaktır. Bu eğitim setinde düşük poligonlu modellenen karakter modellerinin, nasıl yüksek poligonlara sahip detaylandırmalarının yapıldığını ve kaplama işlemleri için nasıl texture dosyaları hazırlandığını öğreneceksiniz. Çalışmanın sonunda, animasyona hazır hale gelen bir karakter modeline sahip olacaksınız. 3 boyutlu tasarım programlarını kullanmaya alışık olan ya da hiç bir tasarım programı ile çalışmamış olan, kısacası yediden yetmişe herkesin anlayabileceği şekilde hazırlanan eğitim seti ile konu hakkında tecrübe sahibi olsun ya da olmasın herkes karakter modelleme sürecini rahat bir şekilde öğrenebilecektir. Kitap ve 22 saatlik video kaynaklarından yararlanarak çalışmalarınızı gerçekleştirirken, kaynaklar içerisinde bulunan örnek çalışma ve referans dosyaları ile kolay bir şekilde karakter modelleri tasarlayabilirsiniz. Kitap ile birlikte verilen 3 DVD’ içerisinde de hem eğitim videolarını hem de modelleme sürecine ait her bir adımın kaynak dosyasını bulacaksınız. Başlıca Konu Başlıkları: • Karakter Modellemeye Genel Bakış • Karakter Modelleme Ortamının Hazırlanması • Gövdenin Modellenmesi • Bacak ve Ayakların Modellenmesi • Kol ve Ellerin Modellenmesi • Kafa ve Yüz Modellenmesi • Göz ve Kulak Modellenmesi • Ağız ve Dişlerin Modellenmesi • Zırh ve Kıyafet Modellenmesi • UVLayout ile Unwrap İşlemleri • ZBrush Arayüzü ve Sculpting Kavramı • Stroke, Brush ve Alpha Tipleri • Modelin Sculpting İçin Hazırlanması • Zırh Parçalarının Sculpting İşlemleri • Etek Sculpting ve Renklendirme İşlemleri • Gövde Sculpting İşlemleri • Yüz ve Kafanın Sculpting ve Renklendirme İşlemleri • Model Parçalarının Renklendirme İşlemleri • ZBrush ile Diffuse Map Bake İşlemleri • Topogun ile Normal Map Bake İşlemleri • Texture Parçalarının Birleştirilmesi • Material Kaplama İşlemleri • CrazyBUmp ile Specular Map Düzenleme İşlemleri • ZBrush Render İşlemleri • 3D Studio Max Render İşlemleri Set İçerisinde Anlatılan Programlar • 3D Studio Max • ZBrush • Photoshop • UVLayout • Topogun • CrazyBump
Papers in this special issue: (1) Andrew DEMIL: Vocalising motherhood: Effectiveness of grammar activities in Portuguese teaching: An exemplar (pp. 1-18); (2) Scott KISSAU, et al.: The motivational profile of adolescent foreign language learners: An international comparison (pp. 19-40); (3) Abdulloh WAEDAOH & Kemtong SINWONGSUWAT: Enhancing English language learners' conversation abilities via CA-informed sitcom lessons: A case study of Thai high school students (pp. 41-56); (4) Fateme EMRANI & Mozhgan HOOSHMAND: A conversation analysis of self-initiated self-repair structures in advanced Iranian EFL learners (pp. 57-76); (5) Yunisrina Qismullah YUSUF, Chairina NASIR & Nurzaleni ANDIB: Power and solidarity: The pronoun of address ke [ke] used in Indonesian by Acehnese speakers (pp. 77-98); (6) John Odo ONU & Patience Obiageri SOLOMON-ETEFIA: A functional-semiotic investigation of traditional funeral rites and rituals in Elugwu Ezike in Igboland (pp. 99-128).
Içimizdeki Seytan", Sabahattin Ali'nin 1940 yilinda yayimladigi bir romandir. Roman, Macide ve Ömer isimli iki önemli karakterin askini içerir. Eserde kisilerin iç konusmalari ve kendileri ile hesaplasmalari yaygin olarak kullanilmis, bu yolla duygu ve hisler çok basarili bir sekilde anlatilmistir. Ömer'in sürekli kendini sorgulamasi, olaylara çözüm üretmek istemesi ve basarisiz olmasi göze çarpan hususlardandir. Ömer bu sikintilari içindeki seytandan kaynaklandigina kanaat getiriyor. Bu romaninda, Sabahattin Ali toplumsal gündemin kisilikler üzerindeki baskisini ve güçsüz insanin "kapana kisilmisligini" etkileyici bir biçimde anlatiyor: "Ögleden evvel saat on birde Kadiköy'den Köprü'ye hareket eden vapurun güvertesinde iki genç yan yana oturmus konusuyorlardi. Deniz tarafinda bulunani sismanca, açik kumral saçli, beyaz yüzlü bir delikanli idi. Baga bir gözlügün altinda daima yari kapali gibi duran ve esya üzerinde agir agir dolasan kahverengi miyop gözlerini vakit vakit arkadasina ve solda, günesin ziyasi altinda uzanan denize çeviriyordu. Düz ve biraz uzunca saçlari, arkaya atilmis olan sapkasinin altindan dökülerek sag kasini ve gözkapaginin bir kismini Örtüyordu. Çok çabuk konusuyor ve söz söylerken dudaklari hafifçe büzülerek agzi güzel bir sekil aliyordu.
Kai Merlin is heir to her mother’s throne in Atlantis, and she takes her duties seriously, but lately her mind has been on her fiancée Vivien Palmer. After a chance encounter when they were children, meeting again and falling in love proved to be fate, but melding their worlds as they plan their wedding isn’t going to be easy. Vivien has spent her life searching for the secrets she’d always known were hidden beneath the waves, but nothing prepared her for what Kai and her people had successfully kept hidden for eons. She finally has a sense of belonging, but unseen enemies will stop at nothing to conquer and destroy their world—including everything and everyone she holds dear. Below turbulent waves, Kai and Vivien must fight for what is right as life and love hang in the balance.
During the formative classical period of Islamic jurisprudence, wellknown scholars possessed not only the intellectual skills required for analytic reasoning, but also a broad general knowledge of the fi elds relevant to the cultural contexts in which they issued their edicts. A viable fatwa requires knowledge of the Shari‘ah as well as local customs, cultural realities, individual and communal implications, and related matters. The original juristic tradition was formulated and fi xed during the fi rst three Islamic centuries, a time of widespread sociopolitical turmoil. Of course, the jurists’ legal outlooks and thinking processes could not have escaped this reality. While Muslims of the prophetic and rāshidūn periods adhered closely to the authentic texts due to their sincerity, piety, prophetic training, and proximity to the revelation, the changing environment in which their descendants functioned gradually started to impact how the authentic texts were understood, interpreted, paraphrased, and implemented. Both the Muslim and the non-Muslim worlds have drastically changed since that time. The new geopolitical and scientifi c realities of our rapidly changing world demand a fresh look at some aspects of the established juristic tradition. The way forward involves a systematic fresh look at and reevaluation of the old fatwas, as well as the issuance of new ones with a maqāsidī outlook that can deal successfully with today’s ever-changing global realities. In this edited volume, papers on fatwa and iftā’ point to an approach that is both rooted in the Islamic legacy and committed to meeting the challenges of the modern world.
Bir zamanlar bos gezmeyi is yapmaktan çok seven üç arkadas varmis. Bugünden yarina geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar, besinden kovulmak canlarina tak demis. Alin teriyle kazanip gönül rahatligiyla yemeyi de gözlerine kestiremezlermis, çünkü elleri ise yatkin degilmis. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede oturup asagidaki ovada yayilan büyük bir sehre garip garip bakarlar, acaba bu bilmedigimiz yerde nasil karsilanacagiz, diye aci aci düsünürlerken, içlerinden birinin aklina yaman bir fikir gelmis, hemen yerinden firlayip: -Gelin benimle beraber, bu sehirde sirça kösk yapalim; ömrümüzün sonuna kadar bolluk içinde, rahat yasariz!- demis. Ötekiler: -Bu sirça kösk de nedir?- diye sormuslar, beriki: -Durmayin, vakit kaybetmeyelim, yolda anlatirim!- diye onlari pesine takmis, bayirdan asagi kus gibi hizla inmeye baslamislar. Elebasi yolda üç bes sözle arkadaslarina sehire varinca nasil davranacaklarini ögretmis. Indikleri sehir, o memleketin bassehri imis. Bu memlekette bütün millet çalisir, herkes elinden gelen isi yapar, kendi basina buyruk, beyler gibi yasarmis. Tarlalarda, dükkanlarda insanlar ari gibi çalisir, kazanan kazanamayana destek olur, malini lüzumuna göre baskasiyla degisir, kavgasiz dövüssüz, efendisiz usaksiz, ömrünün sonunu bulurmus. Gündelik islerini gördürmek, nizalarini yatistirmak için aralarindan seçtikleri adamlar hemserilerine hizmet etmekten baska sey düsünmez, zorbaligi akillarindan bile geçirmezlermis.
This book is a collection of selected papers presented at the 3rd Turkish Migration Conference (TMC). TMC 2015 was hosted by Charles University Prague, Czech Republic from 25 to 27 June 2015. The TMC 2015 was the third event in the series that we were proud to organise and host at Charles University Prague. This selection of papers presented at the conference are only a small portion of contributions. Many other papers are included in edited books and submitted to refereed journals in due course. There were a total of about 146 papers by over 200 authors presented in 40 parallel sessions and three plenary sessions at Jinonice Campus of Charles University Prague. About a fıfth of the sessions at the conference were in Turkish language although the main language was English. Therefore some of the proceedings are in Turkish too. The keynote speakers included Douglas Massey of Princeton University, Caroline Brettell of Southern Methodist University, and Nedim Gürsel of CNRS.
How has the work and legacy of Augusto Boal's Theatre of the Oppressed been interpreted and practised around the world? What does it look like in different working contexts? This book provides an accessible introduction to the political and artistic principles Boal's techniques are founded on, tracking exemplary practice from around the globe. Using detailed contemporary case histories, theatre artist, scholar and activist Ali Campbell demonstrates how the underlying principles of Boal's practice are today enacted in the work of - among others - an urban network (Theatre of the Oppressed NYC); a rural and developmental theatre organisation (Jana Sanskriti, West Bengal); Boal's original company CTO Rio (Brazil); and a theatre-based group led by learning-disabled adults in the UK (The Lawnmowers Independent Theatre Company). The book concludes with a series of conversations between Campbell and international exponents of the work, envisioning futures for the Theatre of the Oppressed in the shifting political, educational and artistic contexts of the twenty-first century.
Hiç sen bir su degirmeninin içini dolastin mi adasim?.. Görülecek seydir o... Yamulmus duvarlar, tavana yakin ufacik pencereler ve kalin kalaslarin üstünde simsiyah bir çati... Sonra bir sürü çarklar, kocaman taslar, miller, siçraya siçraya dönen tozlu kayislar... Ve bir kösede birbiri üstüne yigilmis bugday, misir, çavdar, her çesitten ekin çuvallari. Karsida beyaz torbalara doldurulmus unlar... Taslarin yaninda, duman halinde, sicak ve ince zerreler uçusur. Halbuki dösemedeki küçük kapagi kaldirinca asagidan dogru sis halinde soguk su damlalari insanin yüzüne yayilir... Ya o seslere ne dersin adasim, her köseden ayri ayri makamlarda çikip da kulaga hep birlikte kocaman bir dalga halinde dolan seslere?.. Yukaridaki tahta oluktan inen sular, kavak agaçlarinda esen kis rüzgari gibi uguldar, taslarin kah yükselen, kah alçalan aglamakli sesleri kayislarin tokat gibi saklayisina karisir... Ve mütemadiyen dönen tahtadan çarklar gicirdar, gicirdar. Ben çok eskiden böyle bir degirmen görmüstüm adasim, ama bir daha görmek istemem. Sen askin ne oldugunu bilir misin adasim, sen hiç sevdin mi?
It is Khloe Koala’s first birthday and she is very excited to start her special day. As a one-year-old koala, now she can go on adventures on her own! That’s right. All by herself without her Mama! What adventures she will have! Khloe can hear the noises of the bush around her and it sounds like her animal friends are all celebrating her special day too. Oh my! Khloe wakes up from a birthday nap to a big grey cloud and heat all around her. She doesn’t know what’s happening and she can’t find her mama. Using her big one-year-old voice, Khloe cries for help. Who can help her get to safety now? Join Khloe on her journey through the Australian bush, as she encounters one of the biggest dangers facing koalas today - wild bushfires.
Bireysel ve toplumsal sorunların tek tek insanların gücünü aştığı bir dünyada hayatımızı derinden etkileyen “çağdaş düzenleri ve kavramları” anlatmak, sanıldığının aksine güç bir iştir ve yoğun bir çaba ister. Yaklaşık beş yılda hazırlanan bu kitap böyle bir çabanın ürünüdür. Amaç, içinde yaşadığı kültürel ve sosyal çevreyi anlama ihtiyacını duyan genç kuşaklara ve çağını sorgulamak isteyen aydınlara modern dünyayı biçimlendiren sosyal ve ekonomik düzenlerle bunları besleyen kavramlara ilişkin doğru ve sağlıklı bilgiler vermek, eleştirme ve alternatifler arama yollarını göstermektir.
Introduction by Çağlar, Sirkeci, Şeker; Mobilities of Turkish migrants in Europe by Pötzschke; Incentive to migrate and to return to home country by Kahn and Billfeld; Turkish refugees and their use of health and social services in London by Yaylagül, Yazıcı and Leeson; Child poverty in Sweden among immigrants by Gustafsson and Österberg; Alevis' transnational practices and identity in the UK by Akdemir; Turkish teachers' views on European identity in Belgium by Yaylacı; Language maintenance and negotiating integration by Baskin; From retreating to resisting by Hametner; Social communication among Turks in Belgium by Yaylacı; Tiryaki Kukla - Smoking cessation and tobacco prevention among migrants in Switzerland by Gross, Arnold and Schaub; "Rewriting" Turkish-German cinema from the bottom-up by Alkin; Grounded theory and transnational audience reception by Özalpman; Turkish Muslims in a German city by Hackett;An Investigation on the Turkish Religious Foundation of the UK by Çoştu and Çoştu
Mutluluk arayışı ilk nefes alışverişle başlar. Farkındalıkların ortaya çıkmasıyla sahip olma hevesiyle mutluluk yakalanır zannedilir. Fakat her alışveriş mantığında alınan her mutluluk, top yakalamaya çalışan çocuk gibi tam topu yakalayıp tutacağı an tekrar elden kaçar. Bireysel farkındalık mutluluğun keşfine yolculuk sağlar. Her ne kadar mutluluk bireysel tatmin gibi olsa da mutluluk iletişimi olmadan sosyal bir varlık olan insan gerçek anlamda huzuru bulamaz. İletişim sadece yazılı sözlü mesaj iletmek değildir. Duyguların iletişimi ile mutlu insanların mutluluk saçtığı bilinir. Mutlu insanlarla birlikte olmak herkesin arzusudur. Bulunması zor olan mutluluk, maden gibi derinlerde gizlidir. O keşfedildiğinde bulunup çıkarılması sonrasında da işlenmesi gerekir. Cevherlerinden mücevherat üretip, sürdürülebilir mutluluğun keyfini sürmek gerekir. Mutluluk madenini keşfedip sürdürülebilir mutluluğu sağlamak en güzeli. Varlığın mutluluk getirmediği, parayla saadetin olmadığı şarkılara konu olmuştur. Siz de zenginlikle mutluluğun bir arada olamayacağını düşünüyorsanız, durun bir kez daha düşünün deriz. Mutluluk Madeni, hem zenginlikte, hem de fakirlikte var. Sadelik ile keyifli bir mutluluk, paylaşım ile de mutluluğun zaman ve mekan tanımaz varlığını tadacaksınız. #MutlulukMadeni 'ninden Mutluluğa Katkı: “Mutluluk Madeni” okuyucuları, dijital baskılarından edindiği her bir kitapla ile BM çatısı altında “WFP” kuruluşu kapsamında projelendirilen yetersiz beslenen çocuklara bir öğün yemek sağlamakta. sharethemeal.org/ içinde #MutlulukMadeni takımı olarak “1 kitap 1 öğün” ile geleceğin dünyasının sahibi olan çocuklara bir mutluluk paylaşıyorlar. Dilerseniz siz de https://goe.gl/MutlulukMadeni okur bilgisi ile mutluluğunuzu özgünleştirebilirsiniz. Mutluluk paylaşmak için #MutlulukMadeni okuru olmak yeterli. Hem okurun kendisi, hemde dünyanın bir yerinde, bir çocuk mutlu oluyor.
This will help us customize your experience to showcase the most relevant content to your age group
Please select from below
Login
Not registered?
Sign up
Already registered?
Success – Your message will goes here
We'd love to hear from you!
Thank you for visiting our website. Would you like to provide feedback on how we could improve your experience?
This site does not use any third party cookies with one exception — it uses cookies from Google to deliver its services and to analyze traffic.Learn More.